Siyah koca bulutlarla yavaş bir yürüyüş..
..birşeyler anlatıyorum. yıldızlar elimden tuttu, ay ışığı da tebessümüm oldu.. İlerledim, deniz beyaz dalgalarıyla kokusunu yolladı ve kulağıma fısıldadı..” Biraz daha kal! Anlatmaya devam et.”. dedi. Anlatmaya devam ettim.. Korkusuz kaptanları anlattım..
Sokak ışığının altında toplanmış heyecanla birbirlerine hikayeler anlatan kaptanları.. o kadar hararetli konuşuyorlardı ki merak ettim hikayelerini.. bu saatte korkmuyorlar mı diye düşünmeden de edemedim ve tebessümümle hikayelerini böldüm..
“Ne yapıyorsunuz burada? Korkmuyor musunuz..” dedim. Onlarda,
“ Oo ne yaptın Funda abla bizler korkusuz kaptanlarız bir şey olur mu hiç..”dediler..
Gülümsedim..
Keyiflerini daha fazla bozmadan ayrılmak istedim yanlarından.. ama bir an için onlarla o soluk ışığın altında oturmak ve hikayelerine ortak olmak istedim.. beklide korkusuz kaptan olmak istemişimdir! ..ama tebessümü mü bırakabildim sadece..
Onlar korkusuz kaptanlardı.. sokakların renkleri ve sesleriydi.. Bir zamanlar bende bir renk ve sestim peki onlar gibi korkusuz bir kaptan mıydım..
Korkusuz kaptan değildim...
.. yıldızlar ellerimi bırakmadı, rüzgar sırtımı sıvazladı ve deniz kokusu da sımsıkı sarıldı..
Funda Karataş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder