7 Kasım 2010 Pazar

..çingene kadın

..çingene kadın

Israrla fal bakmak için yanıma oturan çingene kadın..

..elimi tuttu! elleri o kadar serttiki. tırnaklarında ise yarısı çıkmış kırmızı boyalar. parmağını ince damarlarmın ve el çizgilerimin üzerinde gezdirmeye başladı.. elimin içinde yollar çizdi ve beni o yollarda yürütmeye başladı. merak ettim o yalan yolda ilerlerken bana anlatcaklarını.. gerçek olamazmıydı o yollar ve orada gördüklerim, duyduklarım.. 

..direnebilirdim ama direnmek istemedim elimi teslim ettim yolumu oluştursun istedim.. söyleyeceği renkli yalanları duymak hepsine inanmak istedim..

..birşeyleri gerçekten hissedip söylüyor olamazlar mı..
06.11.2010

Funda Karataş
07.11.2010  

8 yorum:

  1. Olabilir. Belki O4nu san gönderen bir Tanrı olabilirdi. Kimse Tanrının izni olmadan birşey yapabilr mij? Fala inanmıyacaksın ama, dilekleri ve duvayı da eksik etmiyeceksin. Falcı kadının yaptığı kehanette bulunmak değil, ekmek parası çıksın diye iç güzelliğini senin avuçlarında iyi dileklerde bulunmak. Bu bir Tanrı'ya yakarıştır aslında..

    YanıtlaSil
  2. ..evet belkide söylediği tüm kelimeler yollarıma serpiştirdiği dilekleriydi.

    teşekkürler..

    YanıtlaSil
  3. Doğarken ağelamışım, bari ölürken gülümseyeyim...

    YanıtlaSil
  4. Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.

    YanıtlaSil
  5. Küçük balık, yiyecek bir şey sanıp süratle atıldı çapariye. Önce müthiş bir acı duydu dudağında... Sonra hızla çekildi yukarıya. Aslında hep merak etmişti denizlerin üstünü. Neye benzerdi acaba gökyüzü. Balıkçının parmakları hoyratça kavradı onu ve küçük balık anladı yolun sonunun geldiğini. Koca denizlere sığmazdı, oysa şimdi yüzerken küçücük yeşil leğende, cansız dostlarına değiyordu ister istemez. Bir kedi yalanarak baktı gözünün içine. Yavaşça karardı dünya; başı da dönüyordu. Son kez düşündü derin maviyi, beyaz mercanı, bir de yeşil yosunu.
    İşte tam o sırada eğilip aldım onu, yürüdüm deniz kenarına. Bir öpücük kondurdum başına. Sade bir törenle saldım denizin sularına. Bir an öylece baka kaldı, sonra sevinçle dibe daldı gitti. Teşekkürü de ihmal etmemişti, birkaç değerli pulunu avuçlarımda bırakarak. Balıkçı ve kedi şaşkın baktılar yüzüme: "Neden yaptın bunu?" diye sorar gibiydiler.
    "Bir gün" dedim, "Bulursam kendimi yeşil leğendeki küçük balık kadar çaresiz, son ana kadar hep bir ümidim olsun diye."

    Ümidinizin kalmadığı anlarda, bu hikâyeyi düşünüp, teselli bulabilirsiniz.

    YanıtlaSil
  6. teşekkürler bayım iyi bayramlar..

    YanıtlaSil
  7. Nedense sayfanızı ihmal ediyorsunuz. Her gelişimizde boynumuzu bükük de mi buradan ayrılacağız. Kapınıza dünkü yaşadığım bir kısa anımı paylaşayım diye bu postu bırakıyorum;

    Dün akşam eve dönüyordum. İki genç çingene kadın bir çöp konteynerinin yanında kaldırım taşına oturmuşlar konuşuyorlardı. Sanırım çöp çuvalı taşımaktan yorulmuşlar, aynı zamanda da dinleniyorlardı. Onlara hiç düşünmeden yaklaşıp marketten aldığım muzlardan iki tane kopartıp kendilerine uzattım. önce tereddüt edereök yüzüme baktılar. Sonra da "Aaabiii" dediler. "Birer tane daha verebilir misin?" dediler. "İkimizin de evde birer çocuğumuz var. Onlara sürpriz yapabilir miyiz" diyerek gülümsediler. (Hayattan kesitler)

    YanıtlaSil
  8. ..yazılacak o kadar çok şey varki!! fakat bir araya getirip şekillendiremiyecek kadarda kafam dolu. ne resim yapabiliyorum son zamanlarda ne de yazı yazabiliyorum umarım en kısa zamanda birşeyler paylaşmış olucam bunu bende istiyorum.

    ilginize ve alakanıza teşekkür ederim.. ayrıyetten paylaşımlarınızla hareketlendirdiğiniz içinde teşekkür ederim..

    saygılar..

    YanıtlaSil